“Tacizci Hoca Skandalı” başlıklı haber yalan ve iftiradır.
Yıldız Teknik Üniversitesi’nde “Tacizci Hoca Skandalı” başlıklı haber tamamen gerçekdışıdır.
S.D.İsminde verilen hocanın taciz ettiğine dair hiçbir kanıt, belge ve bilgi olmamasına rağmen bu haber yapılmış ve hocanın şeref ve haysiyetiyle oynanmıştır. Böylesine yalan habere imza attığımız için hocadan ve kurumsal kimliği olan Yıldız Teknik Üniversitesi ve mensuplarından özür diliyoruz.
Haberde üniversite yönetiminin haberi doğruladığı bilgisi verilmiş ancak bu yönetim kim ve kimler olduğu söylenmemiştir. Hem yüz yıllık ilim ve irfan yuvası üniversite karalanmış ve hem de şerefli bir akademisyene iftira atılmıştır.
Haberde ‘okul yönetimi olayı doğruladı.’ Şeklindeki ifadede okul yönetiminden bu haberi kimin doğruladığı hakkında tarafımız bilgilendirilmemiştir. Haberin kaynaksız oluşu gerçekdışı olduğunun göstergesidir. “Okul yönetiminden” ibaresiyle kim ve kimlerin kastedildiği (Haberde geçen okul yönetiminden kasıt Üniversite Genel Sekreterliği mi? Üniversite’nin Rektörlüğü mü? Üniversite’nin Rektör Yardımcılığı mı? Üniversitenin hangi birimi olduğu da muğlaktır.) Bu haberdeki bilgileri doğrulayan şahısların tespiti halinde haklarında yasal işlem başlatılacaktır.
Verilen bilgi tamamen gerçeğe aykırıdır.
Bu olay ile ilgili adli ve idari soruşturma başlatıldığı haberi ise asılsızdır. Henüz adli ve idari makamlarda açılmış bir dava veya sonuçlanmış bir dava söz konusu değildir. Hakkında henüz ceza davası bile açılmamış olan müvekkilim hakkında nasıl olurda “tacizci” şeklinde bir ithamda bulunabilir. Buna yönelik olarak Türk Ceza Hukuku kapsamında ‘hakaret’ suçu başlığı altında ceza davası ve müvekkilimin ve ailesinin mağduriyeti dolayısıyla Hukuk Mahkemelerinde maddi tazminat davası açılacaktır.
Ayrıca hakkında açılmış bir ceza davası açılmış olsaydı dahi hukukumuza göre “Bir suçla itham edilen herkes yasalara göre suçluluğu ispat edilene dek masum kabul edilir.”
Bu karineye göre bile bu şekilde bir haber yapmak hukuken suçtur.
Bu olay adli makamlara henüz intikal etmemiştir. Ettiği taktirde müvekkil tarafından karşı dava
açılacaktır. Çünkü müvekkilim böyle bir suçu asla ve asla işlememiş ve çok büyük bir iftiraya
maruz kalmıştır.
Haber içeriğinde bu konuyla ilgili adli ve idari makamlarda soruşturma başlatıldığına yönelik
bilgi verilmiştir. Halbuki böyle bir şey söz konusu değildir. Bir kişinin şikayet dilekçesi vermesi
adli ve idari soruşturma başladığını göstermez. Yalnız bir tarafın şikayet dilekçesi dikkate alınarak nasıl olur da soruşturma başlatıldı diyerek haber yapılır? Bugün Türkiye’de herkes milyonlarca şikayette bulunuyor. Her hakkında şikayet dilekçesi verileni “tacizci” olarak yaftalayamayız. Bu hukuka, ahlaka ve en önemlisi İnsan Haklarına aykırıdır. Müvekkilime karşı yapılan asılsız iftiraları asla kabul etmiyoruz. Müvekkilim mesleğine yıllarını vermiş, başarılı bir bilim adamı, iyi bir aile babasıdır. Yıllarca liselerde öğretmenlik ve Eğitim Müfettişliği yapmış ve eski öğrencileri
tarafından sıklıkla hali hatırı sorulan, sevilen bir bilim insanıdır. Üniversite hocalığı yıllarında ise de birçok öğrenci yetiştirmiştir. Öğrencilerinin attığı teşekkür, bayram, doğum günü mesajları bile ne kadar sevilen bir öğretmen olduğunu gösterir niteliktedir. Şu ana kadar hakkında yapılmış bu şekilde en ufak bir suçlama veya şikayet olmamıştır. Bir insanı karalamak bu kadar kolay olmamalıdır. Yapılan haber adeta “çamur at izi kalsın” mantığı yatmaktadır. Bilim adamını itibarsızlaştırmak ve bunu da üniversitenin gayri resmi sitesinde yapmak adice ve alçakça bir davranıştır.
Yine haber içeriğinde müvekkilimin Türkçe öğretmek amacıyla öğrenciyi yanına çağırması tamamen yalandır. Öğrencinin müvekkilimin okulda verdiği dersten yeterli puan alamaması üzerine defalarca öğretmeni yokken odasına gitmesi ve öğretmeni odasında bulamaması sonucu en son öğrencinin mail atması ile öğretmen ve öğrencisi mailleşmişler ve müvekkilim öğrenciye ders notlarını yükseltmesi amacıyla ödev vermiştir. Maillerin içeriğinde taciz niteliği taşıyan ve Ceza Hukuku kapsamında taciz başlığı altında değerlendirilebilecek hiçbir öğe bulunmamaktadır. Bir öğretmenin öğrencisi ile mailleşerek ödev alması hususu nasıl olur da “Türkçe öğretmek için odasına çağırdı” şeklinde haber olabilir? Müvekkil zaten Türkçe öğretmeni de değildir. Ayrıca defalarca müvekkilin odasına gelip de müvekkilimi bulamayan şikayetçinin kendisidir. Kaldı ki. müvekkilim öğrenci ile toplamda iki defa görüşmüştür. Burada öğrenciyi odasına davet eden öğretmen değildir. Öğretmeninden ödev almak isteyen de, odasında görüşmek isteyen de öğrencidir.
Ayrıca müvekkilim bir öğrenciyi sürekli olarak odasına davet edemeyecek kadar ve Türkçe
anlatamayacak kadar meşguldür. Haftanın belirli günleri başka üniversitelerde görevli ve sıklıkla da
şehir dışı seminerlerine gitmektedir.
Müvekkilim haber sitesinden dün haberdar olmuş ve haber sitesiyle iletişime geçilmiştir. Bu
haber dolayısıyla, haberi doğru zanneden insanlar tarafından Twitter , Facebook yoluyla çeşitli “hashtag”ler ile müvekkilime yönelik hakaretlerde bulunulmuştur. Bu hakaret içerikli mesajlar ve. yorumlar da sahipleri tarafından sosyal medya üzerinden silinmedikçe haklarında gerekli yasal
işlemler başlatılacaktır.
Bilgilerinize,
Saygılarımla Müvekkilim adına Av. S.U.