“Arkanızda sorgulamaktan asla vazgeçmeyecek gençler bıraktınız”
Yıldız Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümü öğrencileri ve mezunları, darbe girişiminin ardından ilan edilen olağanüstü hâl (OHAL) uygulamasının 686 sayılı kanun hükmünde kararnamesiyle (KHK) ihraç edilen 14 öğretim üyesini anlattı. Pınar adlı öğrenci, “Yıldız’a girdiğim günden mezun olduğum güne kadar bana yardımcı olan, öğreten, dinleyen, benimle birlikte düşünen ve bu düşüncelerdeki tartışmaya açık yerleri benimle tek tek tartışan kim hangi hocam varsa ihraç edildi. Umutsuz değilim. Umutsuz olmak öğretmedikleri belki de tek şey” dedi.
Söz konusu KHK ile ihraç edilen öğretim üyelerinin isimleri şu şekilde:
Prof. Dr. Fulya Atacan, Doç. Dr. İsmet Akça, Doç. Dr. Derya Kömürcü, Yrd. Doç. Dr. Burak Ülman, Yrd. Doç. Dr. Ece Öztan ve araştırma görevlileri Dr. Ali Yalçın Göymen, Edgar Şar, Alphan Telek, Ferda Fahrioğlu Akın, Dr. Süreyya Algül, Dr. Berivan Gökçenay, Dr. Barış Alp Özden
Gazete Yolculuk’a konuşan YTÜ Siyaset Bilimi öğrencileri, “hocalarının demokratik üniversite ve toplumsal barışın sağlandığı bir ülke mücadelesiyle gurur duyduklarını” belirterek, “Geri dönecekler, bölümümüzü de üniversitemizi de ülkemizi de yeniden kuracağız” vurgusu yaptı.
Pelin: Bilimin, zorbalığı yeneceğini öğrettiler
“Bilimin ve aydınlanmanın zorbalığı yeneceğini öğreten hocalarımız ihraç edildi. İsmet hocanın ‘Türkiye Siyaseti’ dersindeki şevkini, Burak hocanın teorilere inancını kırabileceklerini sandılar belki de. Ama biz biliyoruz ki başaramayacaklar. Bilimin, emeğin ve güzelliğin cezalandırılmadığı bir dünya kuracağız. Mutlaka geri dönecekler.”
Yasemin: Hayatlarımıza dokunan yol göstericilerimiz oldunuz
“Lisansa başladıktan sonra üniversitenin bilim üretme yeri olduğunu öğreten canım hocalarım… Sizleri tanıdığım günden beri Yıldız Teknik Üniversitesi’nden bahsederken övünerek anlattığım sadece sizler oldunuz. Çünkü her şeyin başında doğru insan olmayı öğrettiniz. İçinde bırakıldığınız bu haksız hukuksuz durumdan en kısa zamanda çıkacağınıza inanıyorum.
Bugün ihraç emirleri verenler, tıpkı üniversiteyi dört duvardan ibaret sandıkları gibi, sizin sadece dersliklerde varlık gösterdiğinizi zannedebilirler ancak hayır her biriniz hayatlarımıza dokunan yol gösterici arkadaşlarımız oldunuz.”
Pınar: Umutsuz olmak öğretmedikleri tek şeydi
“Yıldız’a girdiğim günden mezun olduğum güne kadar bana yardımcı olan, öğreten, dinleyen, benimle birlikte düşünen ve bu düşüncelerdeki tartışmaya açık yerleri benimle tek tek tartışan kim hangi hocam varsa ihraç edildi. Umutsuz değilim. Umutsuz olmak öğretmedikleri belki de tek şey!
Kapılarını herkese açan, kafa karışıklığı yaşayan öğrencilerine bu kaygıların normal olduğunu sabırla anlatan ve onlara başka bir ihtimalin daha olduğunu gösteren hocalarımız… Geçmiş olsun hepimize. Geçecek ve daha da güçlenecekler.”
Kağan: Yıldız Siyaset, değerlerine yeniden kavuşana kadar mücadeleye devam
“Bizlere 4 yıl boyunca fikirlerin özgürce beyanının ne denli önemli olduğunu anlatan hocalarımız maalesef fikirlerini beyan ettikleri için ihraç edildiler. Eğer özgür bir geleceğe hala inancım varsa kesinlikle sizlerin sayesindedir. Böylesi hocalarla yolum kesiştiği için çok gururluyum, mutluyum. Yıldız siyaset tekrar eski değerlerine kavuşana kadar mücadeleye devam.”
Seren: İyi ki kesişmiş yollarımız
“Sizlerden aldığım tek bir ders için dahi kendimi dünyanın en şanslı insanı görüyorum. Farklı fikirlerin bir arada tartışılabildiği, özgür ve demokratik bir üniversite için mücadele eden hocalarım.. Her birinin yüreği insanlıkla dolu olduğunu bizler 4 senede gördük, yaşadık. Hepsinin emeklerine şahidiz. Umuyorum ki, adalet yerini bulacak ve sizler bir KHK ile söndürülmek istenen bilimin ışığını binlerce öğrenciye daha ulaştıracaksınız. İyi ki kesişmiş yollarımız!”
Pınar: Emeklerine ve fedakarlıklarına şahidiz
“Beş yılımı dolu dolu paylaştığım, emeklerine fedakarlıklarına şahit olduğum, beni ben yapan hocalarım ihraç edildi. Üniversitemizde omuz omuza bir kadın araştırmaları kulübü kurmak için mücadele ettiğim Ece hocam, her zaman her çeşit sıkıntımla yakından alakadar olan Derya hocam, bana hem arkadaşlık hem hocalık yapan İsmet hocam, gördüğümde hep yüzümde tebessüm oluşturan Burak hocam ve niceleri..
Bu bir son değil, inanıyorum her şey güzel olacak, hepinizi çok seviyorum.”
Ozan: Zafer direnenlerin olacak
“Bölüme girdiğim andan mezun olduğum güne kadar bana ve arkadaşlarıma çok şey katmış olan hocalarım şimdi ihraç edildiler. Biat etmeyerek yapılan katliamları kınadılar ve inadına barış istediler. OHAL düzeninde bu ihraçlar yeni de değil, şaşırtıcı da. Ama biz inanıyoruz, geri dönecekler ve barış demeye devam edecekler.
Ne mutlu bize ki direnişleriyle cesaret verdiler, ne mutlu ki kendilerinden çok başkalarının hayatları için ellerini taşın altına koydular, ne mutlu ki bizlere bu onurlu insanları tanıdık. Unutmasınlar ki onları üniversiteden atan faşizm elbet yenilecek, zafer direnenlerin olacak.”
Elif: Arkanızda sorgulamaktan asla vazgeçmeyecek gençler bıraktınız
“Ufuklarda devrim yapmak ne büyük şeydir. Sizi de öğrettiklerinizi de silemeyecekler. Arkanızda sormaktan, sorgulamaktan ve gerçeği aramaktan asla vazgeçmeyecek gençler bıraktınız. Şansımızdınız. Umut oldunuz ve umut asla tükenmeyecek. Biz buradayız, siz de bir gün yeniden orada olacaksınız.”
Emre: İnandıklarını savundular, gururluyuz
“Üniversitedeki ilk dersim Siyaset Bilimi’ne Giriş dersiydi ve dersin hocası Derya hocaydı (Kömürcü). Derste yaptığı ilk şey siyaseti tanımlamaktı. Hatırladığım şey, siyasetin hayatın her alanında var olduğunu söylemesiydi, evde, işte, sokakta, parkta, her yerde… Biz biliyoruz, bizim hocalarımızı saray torpillilerinden ayıran tam da burasıydı, siyaseti toplumsallaştırmaları ve inandıkları doğruları savunmaktan asla vazgeçmemeleri.
Gurur duyuyoruz, bildikleri ve doğruları için mücadele verip bir adım dahi olsa geri atmadılar.”
Canan: Üniversitenin diploma olmadığını öğrettiler
“Üniversite okumanın, üniversiteden mezun olmanın adeta ‘diploma ticareti’ne dönüştüğü günümüz Türkiye’sinde, böylesine bir akademik kadrodan gerçek bir eğitim alabildiğim için ne kadar şanslı olduğumu bir kez daha anlıyorum. İyiyi, kötüyü, doğruyu, yanlışı, haklıyı, haksızı en güzel insanlardan öğrendik. Üniversiteyi diploma sahibi olarak değil dünyaya çok daha geniş bir ufuktan bakmayı öğrenerek bitirdik.
Emekleri için, her koşul ve şartta nasıl dimdik durulması gerektiğini öğrettikleri ve sonrasında da pratiğe döktükleri için onlara minnettarım. Bu bir akademik kıyım, siyasi bir tasfiye. Biliyoruz, umutluyuz geri dönecekler.”
Selen: ‘Anlamak yetmez, değiştirmek gerekir’i pratiğe döktüler
“Beni dünyayı sadece anlamaya değil, değiştirmeye de inandıran hocalarım ihraç edildi. Bilgisiyle her daim beslendiğim, şu an yüksek lisans yapıyorsam bunda payı büyük olan Fulya Atacan ve beni her daim kendime inandıran Derya Kömürcü, ah keşke sizin kadar olabilsem!
Ben akademinin ne olduğunu ve onurlu bilim insanlarının nasıl olduğunu öğrenebildiysem hep sizlerin sayesinde. Umutsuz değiliz, yalnız hiç değiliz. ‘Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek’ birlikte mücadele ve dayanışma!”
Meral: Demokratik üniversite ve toplumsal barış mücadelenizle gurur duyuyoruz
“Üniversiteyi üniversite yapan emekten ve özgürlükten yana olan hocalarımızı ihraç ettiler. Hocalarımızın demokratik üniversite ve toplumsal barışın sağlandığı bir ülke mücadelesiyle gurur duyuyoruz, her birini ayrı ayrı çok seviyoruz. Bu karanlık günlerin sabahı da var, ülkeyi de üniversiteyi de yeniden kuracağız!”
Gamze: Şen şakrak profesör de oluyormuş!
“Bana iyi bir sosyal bilimci olmam için en büyük desteği veren; çok yönlü düşünmeyi ve sorgulamayı öğreten; beni teşvik etmek için verdiği onlarca kitapla kendi kütüphanemi oluşturmamı sağlayan İsmet hocam. Her dersin başında çizdiği tablolarıyla konuyu somutlaştırır; kendi bilgi birikimden aktardıklarını önerdiği makalelerle ilişkilendirir, günümüzden örnekler verir ve böylece dersle ilgili her şey kafamızda yerli yerine oturur.
Derya hoca ezberci tavırdan uzak anlatım tarzı ve sorularıyla zihninizde kapılar aralar, ayrıca günümüzle bağlantılar kurar. Ben de ondan ders alınca merakımı yönlendirmeyi ve düşünmeyi öğrendim, okumaktan zevk aldım, bölümüme gitgide bağlandım. Burak Hoca fakültede karşısında gerilmeden, rahatlıkla kendiniz gibi davranabileceğiniz ve kendisi de bilgisini aktarırken aynı şekilde tavır sergileyen; bir o kadar da eğlenceli bir hoca. Öğrencilerine sınavları geçmeleri için değil; esasen okul dışındaki hayata karşı bir tutum ve anlayış geliştirebilmeleri için anlatır. Fulya hoca fakültenin en güler yüzlü hocasıdır, ilk senenizde karşınızda şen şakrak bir profesör görünce üniversite hocalarının ‘ego’larına dair önceden edindiğiniz yargılar yıkılıveriyor.”