Okumak farklı bir evrendir, okumak insana bulunduğu noktadan bambaşka bir pencere açar. Her geçen gün değişir, gelişiriz. Bu yazımızda; üniversitemizin kütüphanesinde yer alan ve bizlere farklı bakış açıları katan 10 adet dünya klasiğini derledik. İyi okumalar.
-
Sefiller- Victor Hugo
İlk olarak 1862 yılında romantik akımın temsilcisi Fransız yazar Victor Hugo tarafından kaleme alınmıştır. Sayfa sayısı oldukça fazla olsa da okuyucuyu hiç sıkmadan merakla kendine bağlayan eserin baş kahramanı Jean Valjean ekmek çalmasından dolayı 5 sene kürek cezasına mahkum edilir. Fakat bu ceza Jean’in sürekli kaçmaya teşebbüsünden dolayı artarak 19 sene olur. Sonrasında özgürlüğüne kavuşsa da alnında ceza yemiş olmanın verdiği koca bir leke vardır ve bu durum onun toplumdan dışlanmasına yol açar ve sonrasında onu çok daha zorlu bir yaşam bekler.
-
Savaş ve Barış – Lev Nikoloyeviç Tolstoy
1869 yılında Rus yazar Lev Tolstoy tarafından basılan Savaş ve Barış çok fazla sayfadan oluştuğu için 2 veya 3 cilt halinde basılmaktadır. Kitap 19. yy Rusya’sını tüm fani duygularla (öfke, sevinç, üzüntü, zorluk, yokluk, varlık…) ele almış bir çırpıda okunabilecek sosyolojik ve psikolojik açıdan bir öğreti niteliğindedir.
-
Aşk ve Gurur – Jane Austen
Bizim Aşk ve Gurur olarak bildiğimiz, aslı Gurur ve Önyargı olan yapıt Jane Austen tarafında 1796-1797 yılları arasında kaleme alınmış, 1813’te yayımlanmıştır. Büyük ve sarsıntılı aşklarıyla tanınan yazar bu eserinde Elizabeth ve Darcy arasındaki dalgalı ilişkiyi konu alır. Eserlerini genelde mutlu sonla bitiren yazarın bu kitabı dünya klasikleri arasında yer almaktadır.
-
Vadideki Zambak – Honore de Balzac
Adına oldukça aşina olduğumuz Vadideki Zambak eseri 1835 senesinde yayımlanıp 1941 senesinde ise Türkçe’ye çevrilmiştir. Vadideki Zambak Honore de Balzac’ın İnsanlık Komedyası’nın Taşra Yaşamından Sahneler bölümünün bir romanıdır. Açıklamada bahsettiğim yıllandıkça değerlenen romanlar arasında bir numara olan bu eser ilk çıktığı yıllarda hiç rağbet görmemiş, fakat zaman içerisinde en ünlü aşk romanı niteliğinde unutulmazlar arasında yerini ayırtmıştır. Kitabın konusu ise baş kahraman olan Felix’in zorlu yaşamındaki mücadelesi, bunun yanında Henriette’ye duyduğu büyülü aşkı anlatır.
-
Madam Bovary – Gustave Flaubert
Fransız yazar Gustave Flaubert’in 1856’da yayımladığı Madam Bovary yazarın ilk eseridir. Roman 19. yy Fransız kadınının kısıtlanmış, bastırılmış hayatını ve iç dünyasını ele alırken kadın-erkek ilişkilerine de muntazam bir ayna tutmuştur.
-
Karamazov Kardeşler – Fyodor Mihailoviç Dostoyevski
Dostoyevski’nin 1879 yılında yayımlanan romanı Karamazov Kardeşler, yazarın başyapıtı olarak biliniyor. İç dünyaya ve insan ruhuna tamamıyla değindiği eserinde bir aileyi konu alan ve felaketler silsilesi olarak gelişen olayları, bununla birlikte 19. yy Rusya’sının geçirdiği sıkıntıları işleyen bir yapıttır.
-
Gazap Üzümleri – John Steinback
1930 Amerikası’nda yaşanan Büyük Göç Steinback’i bir yapıt ortaya çıkartacak kadar etkilemişti. Roman, yaşı, cinsiyeti fark etmeksizin koca bir ulusun göçünü ve bunun yanında Oklahoma’dan Kaliforniya’ya giden Joad ailesini konu alır.
-
Uğultulu Tepeler – Emily Bronte
1847 yılında yayınlanan yazarın ilk ve tek kitabı olan Uğultulu Tepeler bulunduğu dönemde özellikle kadınlar tarafından büyük tepki görmüş ve eleştirilmiştir. Fakat kitabın bu kadar eleştirilmesi ve tepki görmesi esere olan ilgiyi büyük ölçüde arttırdı. Kitapta çok yönlü birçok karaktere yer verilse de asıl konu alınılan kahraman 6 yaşındaki Heatcliff ve onun aşık olduğu Catherina.
-
Üç Silahşörler – Alexandra Dumas
Macera türüne dahil olan Üç Silahşörler ilk olarak 1844 senesinde basılmıştır. Herkesin bildiği “Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” sloganı bu eserden gelmektedir. Kitap Athos, Porthos, Aramis isimli üç arkadaşın maceralarını konu almaktadır. Herkesin okuması gereken harika bir klasik.
-
Ölü Canlar – Nikolay Vasilyeviç Gogol
İlk cildini 1842 yılında yayımladığı eserinde 19. yy Rus halkını eleştirel yönden ele alıp, sosyolojik ve psikolojik göndermelerde bulunmuştur. Ülkesine oldukça düşkün olan yazar bu eleştirilerinin dikkate alınmasını istemiş, ülkesinin daha iyiye gitmesini temenni etmiştir. Romanın başkahramanı olan Çiçikov, Rusya’daki tüm şehirleri gezerek köle satın alan bir köle tüccarıdır. Fakat kitabın adından da anlaşılabileceği gibi Çiçikov canlı değil ölü insanları istemektedir.
Yıldız Teknik Üniversitesi’nin kütüphanesinde, dilediğiniz dünya klasiğini bulabilir ve kurallara uymanız dahilinde ödünç alabilirsiniz. Buraya tıklayarak okumak istediğiniz kitabın kütüphanelerde olup olmadığını sorgulayabilirsiniz.