Uluslararası başarılara imza atan Türk kökenli 4 bilim insanı, 36 ay sürecek bilimsel araştırmalarını Yıldız Teknik Üniversitesi çatısı altında yürütecek. Araştırmacılar, Türkiye’nin stratejik alanlarında bilimsel ve teknolojik gelişimine öncülük edecek.
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ), TÜBİTAK’ın bilim ve teknoloji alanında yürüttüğü “Uluslararası Lider Araştırmacılar” ve Uluslararası Genç Araştırmacılar” programları kapsamında, uluslararası başarılara imza atan Türk kökenli 4 araştırmacının bilimsel çalışmalarına ev sahipliği yapacak.
Dünyanın önde gelen üniversitelerinde, en büyük Ar-Ge bütçesine sahip şirketlerde ve alanında saygın kurumlarda çalışan 40 araştırmacı, TÜBİTAK 2232-A Uluslararası Lider Araştırmacılar ve TÜBİTAK 2232-B Uluslararası Genç Araştırmacılar programları kapsamında Türkiye’de belirli üniversitelerde stratejik projeler yürütecek. TÜBİTAK 2232 programı çerçevesinde YTÜ’nin desteklediği akademisyenler arasında; Hanyang Üniversitesi ve CERN’de fizik alanında çalışmalar yürüten Dr. Ece Aşılar, Deniz Mühendisliği alanında projeler geliştiren Manoa Hawaii Üniversitesi’nden Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisi Dr. Ersegun Deniz Gedikli, Abu Dhabi New York Üniversitesi’nde istatistik alanında çalışmalar yapan Dr. Göksu Aslan ve yine Biyokimya ve Hücre Biyolojisi alanında çalışan Berlin Charité Üniversitesi’nden Duygu Elif Yılmaz Demirci yer alıyor.
Dünyanın En İyi Üniversite ve Kurumlarından Türkiye’de Geliyorlar
Bilgi paylaşımını teşvik ederek bilimsel dayanışmayı da güçlendirecek bir adım olarak dikkat çeken program kapsamında, daha önce ülkemize gelerek bilimsel çalışmalar yapan lider araştırmacılar tarafından yeni gelen araştırmacılara mentorluk desteği de sağlanacak. Dünyanın en prestijli üniversite sıralamalarından QS (Quacquarelli Symonds) ve THE’da (Times Higher Education) ilk 150’deki yükseköğretim kurumlarında yer alan 40 araştırmacı, Avrupa Komisyonu Ortak Araştırma Merkezi tarafından yayınlanmış Dünyada En Çok Ar-Ge Harcaması Yapan İlk 2500 Şirkette; Scimago Kurumlar sıralamasında kendi alanında çalışan olarak dikkat çekiyor. Programla, başta Türk bilim insanları olmak üzere başarılı araştırmacıların yurtdışından Türkiye’ye gelmelerini teşvik etmek ve çalışmalarını Türkiye’nin önde gelen devlet veya vakıf yükseköğretim kurumlarında yapması amaçlanıyor.
YTÜ’yü tercih eden akademisyenler ve çalışma alanları şu şekilde:
Yeni Ufuklara Bir Adım: CERN’de Yeni Fizik Arayışları
Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’nde (CERN) fizik alanında çalışan Dr. Ece Aşılar, dünyanın en büyük parçacık çarpıştırıcısı olan ‘büyük hadron çarpıştırıcısının yüksek parlaklık’ aşamasında CMS deneyinde ‘uzun ömürlü parçacıkların tespitini’ geliştirerek parçacık fiziğinin sınırlarını zorlamayı amaçlıyor.
Karanlık madde ve ‘standart model’in ötesindeki fiziği anlamak için anahtar bilgiler sunabilecek nadir parçacıklar olan ‘uzun ömürlü parçacıklar’ ile ilgili çalışmalar yürüten Dr. Ece Aşılar, projesiyle bu parçacıkları benzeri görülmemiş bir hassasiyetle tespit etmek için özel tetik algoritmaları ve son teknoloji dedektör iyileştirmeleri geliştirmeye odaklanıyor. Karmaşık çarpışma verilerinin verimli bir şekilde analiz edilmesi için makine öğrenmesi tekniklerinden yararlanılacak olan proje, fiziği ileri taşımakla kalmayıp pratik uygulamalara da vurgu yapıyor.
Geliştirilen teknolojiler, telekomünikasyon dönüşümünden tıbbi görüntüleme sistemlerinin iyileştirilmesi ve gelişmiş gözetim araçlarının ulusal güvenliğinin artırılması gibi kritik alanlardaki yeni çözümleri de kapsıyor. Uluslararası iş birliklerine de dayanan bu girişim, gelecek nesil bilim insanları ve mühendislerini yetiştirmeye yönelik eğitim programlarını içerirken, temel bilim ile toplumsal ihtiyaçlar arasında bir köprü kurmayı da hedefliyor.
Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin İleri Deniz Enerji Teknolojileri
ABD Manoa Hawaii Üniversitesi’nden Dr. Ersegun Deniz Gedikli, deniz hidrokinetik enerji cihazlarının tasarımı, test edilmesi ve optimize edilmesi üzerine yoğunlaşan araştırma projesi ile enerji verimliliğini artırmayı hedefliyor. Proje, ileri düzey sayısal simülasyonlar, deneysel testler ve saha doğrulamalarıyla enerji verimliliğini optimize edilmiş akışkan-yapı etkileşimleri yoluyla artırmayı, elektrik üretim maliyetlerini düşürmeyi ve çevresel etkisi minimum düzeyde olan sürdürülebilir bir dağıtım sağlamayı kapsıyor.
Dünya genelinde, deniz dalgalarından elde edilebilecek enerji potansiyelinin yıllık 11 bin 400 terawatt saat olduğu tahmin edilmektedir. Bu da küresel enerji ihtiyacının önemli bir kısmını karşılayabilecek bir büyüklüğü temsil etmektedir. Türkiye’nin 8 bin 300 kilometrelik kıyı şeridi, deniz enerjisinden yararlanma açısından eşsiz bir potansiyel sunarken bu proje, Türkiye’yi deniz hidrokinetik enerji inovasyonunda küresel bir lider olarak konumlandırmayı amaçlıyor. Yerel uzmanlığı geliştirmeyi, yeni iş olanakları oluşturmayı ve geleceğin mühendisleri ile bilim insanlarını teşvik etmeyi hedefleyen projeyle çevresel sürdürülebilirlik ve toplumsal katkı konularına odaklanılıyor.
Proje; karbon emisyonlarının azaltılması, deniz ekosistemlerinin korunması, toplumun katılımı ve eğitimiyle birlikte daha temiz ve yeşil bir dünyanın inşasını oluşturmak noktasında önemli bir misyon da üstleniyor.
Yeşil Ekonomik Büyüme: Türkiye’de Ekonomik Büyümenin Yeşil Bileşenleri
Abu Dhabi New York Üniversitesi’nde istatistik alanında çalışmalar yapan Dr. Göksu Aslan, projesiyle firmaların üretim fonksiyonlarına yeşil bir bileşen dahil ederek çözmeyi ve bu büyüme modelini birçok ürün, firma, sektör ve ülke için genellemeyi amaçlıyor.
Proje, firmaların toplam ve yeşil kâr maksimizasyonu problemini, bireylerin kısıtlı gelir maksimizasyon problemini ve ülkelerin çevre zararı kısıtlı çıktı maksimizasyon sorunlarını ‘açık ekonomi’ çerçevesinde ele alıyor. Proje aynı zamanda ülkeler arasındaki toplam ve yeşil ücret farklarını başlangıç varsayımları ile tek ürün üreten tek firma, her biri iki farklı sektörden birer ürün üreten iki firma için sadece bu sektöre ait işgücü, işgücünün iki ülke arasında serbest dolaşımı ve ülkelerin karbon salınımından kaçınması göze alınarak çözüme ulaşmasını amaçlıyor.
Çalışma, kurulan büyüme modelini birçok ürün, firma, sektör ve ülke için genellemeyi amaçlayarak sürdürülebilir uygulamaların sanayi süreçlerine entegrasyonu vasıtasıyla kaynak bağımlılığını azaltırken verimliliği artırmayı hedefliyor. Türkiye’yi yeşil teknolojiler ve yenilenebilir enerji alanında lider bir konuma taşıma potansiyeli olan proje, çevre dostu ürünlere öncelik vererek uluslararası pazarlara erişim sağlıyor ve yeşil sektörlerde istihdam olanakları oluşturuyor.
Çevre sağlığı ve sosyal eşitliği destekleyen çalışmada, uzun vadede iklim uyumu ve sürdürülebilir ekonomik büyüme için bir yol haritası çizilmesi de amaçlanıyor.
Otozomal Dominant Polikistik Böbrek Hastalığında Etkili Moleküler Yolakların Nanopartikül Bazlı İlaçlarla Baskılanması
En yaygın kalıtsal böbrek hastalığı olan ‘otozomal dominant polikistik’ alanında Berlin Charité Üniversitesi’nde çalışmalar yürüten Duygu Elif Yılmaz Demirci, bu genetik hastalıkla mücadelede önemli bir proje üzerinde çalışıyor.
Otozomal dominant polikistik, yetişkinlerde kronik böbrek yetmezliğine yol açan ciddi bir genetik hastalık olarak biliniyor. Hastalık ilerledikçe içi sıvı dolu kistler, fonksiyonel böbrek dokusunun hasarına neden yetişkinlerde kronik böbrek yetmezliğine yol açan ciddi bir genetik hastalık olarak biliniyor. Toplumda oldukça sık rastlanılan otozomal dominant polikistik böbrek hastalığı, etkili tedavilerin eksikliği ve yenilikçi terapötik yaklaşımlara yönelik kritik bir ihtiyacı da beraberinde getiriyor. Bu noktada, kist oluşumunda ve hastalığın ilerlemesinde rol oynayan moleküler yolakların nanopartikül bazlı ilaçlarla hedeflenerek baskılanmasını amaçlayan proje, belirli hücrelere özgü ilaç iletimini mümkün kılarak kullanılan ilaç dozunun düşürülmesine ve dolayısıyla ilacın yan etkilerin azaltılmasına olanak sağlıyor.
Bilim, tıp ve toplum açısından büyük bir değer taşıyan bu proje ile otozomal dominant polikistik böbrek hastalığına yönelik yakın gelecekte etkili tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi amaçlanıyor.